Muhteşem doğasıyla, trekking ve bisiklet rotalarıyla, milyonlarca yıllık fosil ağaçlarıyla, kaplıcalarıyla, içinde barındırdığı canlı çeşidiyle, piknik ve kamp alanlarıyla Kızılcahamam Soğuksu Milli Parkı; Ankaralıların şehrin hengamesinden uzak nefes alabilecekleri, dinlenip huzur bulabilecekleri en önemli yerlerden birisi.
Soğuksu Milli Parkı’nı geçen sene yaptığımız turların birinde rotaya eklemiştim. Doğasının güzel olduğunu biliyordum ama gittiğimde hayal ettiğimden çok daha büyük, çok daha özel ve çok daha etkileyici bir coğrafya olduğunu gördüm.
Özellikle parkın içerisinde yer alan milyonlarca yıllık taşlaşmış fosil ağaçlarını daha önce hiçbir yerde görmemiştim. 10 milyon yıl önce bu bölgede hakim olan volkanizma sonucunda volkanik akıntıların altında kalan ağaçlar zamanla silisleşerek bu şekilde taşa dönüşmüş. Gerçekten inanılmaz.
Evrenin ihtişamı ve olağanüstü güzelliği karşısında insan aslında çok küçük ve değersiz bir varlıktır. Bunu en iyi doğayı, insanı, tarihi ve yaşamı inceleyen; bunlar üzerine düşünen ve onlara kulak veren insan anlar. Her birinin aslında bizlere söylemek istediği basit bir mesaj vardır. Kendini çok da abartma 🙂
Soğuksu Milli Parkı’nda bulunan bu 10 milyon yıllık taşlaşmış fosil ağaç kulağıma tam da bunu fısıldıyordu işte:)
Milli Park’ta yaban domuzu, ayı, tilki, çakal gibi pek çok yaban hayvanının yanı sıra 160 civarında da kuş türü bulunuyor. Dünya çapında koruma altına alınan Kara Akbaba’nın da Türkiye’de görüldüğü nadir yerlerden birisi burasıymış. Bazı yerlere Kara Akbaba Gözetleme Evi bile yapmışlar.
Parka günübirlik piknik yapmaya gelen çok fakat doğa ve kamp severler için de pek çok alternatif bulunuyor. Kamp yapabilir, bisiklet ve yürüyüş rotalarını değerlendirebilir doğanın tadını birkaç gün doyasıya çıkarabilirsiniz.
Ben bir sonraki ziyaretimi iple çekiyorum. Bu sefer kamp yapıp çevreyi birkaç gün boyunca keşfedeceğim. Siz de ilk fırsatta Kızılcahamam Soğuksu Milli Parkı’nı rotaya eklemeli ve en kısa zamanda mutlaka görmelisiniz 😊